cuma gecesi epey kaliteli uyuduğum için cumartesi öğlen aynada suratıma bakınca kendi kendime bi sağlıklı falan geldim. yanaklarım kan dolmuş sanki. cumartesi (yani dün) de taksim'de sokak içiciliğine çıktık yine. havada fırtınamsı bir rüzgar vardı (kafadaki gözlüğü bile uçuran) ama ılık estiği için hiç koymadı. tünel'de bi binaya bilmemne projection yapmışlar, işte pencereler dönüyo sanki, birinden çıkıp birine bişeyler giriyo falan. youtube'dan izleye izleye midemizin bulandığı olaylar. çok iyi bir örnek değildi ama yine de kanlı canlı görmek güzel. tünel'de epey içtik, sonra korgün'ler kalktı gitti, biz de kalanlarla babylon'un önüne gittik orda içtik. orda da biraz muhabbet ettikten sonra genelde geceleri böyle ortamları yaşlı gibi yorularak ilk terkeden esra ve ben, bi de yanımızda cemilcan, sadece biz kalmışız. herkes gitmiş evine. vay anasını dedik.
biz de eve doğru yollandık. tabiiki yine ta oralardan meydana yürümek çok bayık bi iş olmasına rağmen epey güle oynaya pozitif gittik, kavga gibi şeyler de olmadı yolda, ondan çok sıkılmadım. bence hepsi hava yüzündendi. acaip ılık, kadife gibi bi hava vardı falan filan.
zamanında tesadüfen keşfettiğim "i, cactus" isimli adamı herkese başarıyla yaydığımı düşünüyorum. bora'ya ilk "i, cactus yeni albüm çıkarıyomuş" dediğimde oley demişti. dün umut'a söyledim epey heyecanlandı. zaten herifin telefonu bile şu an i, cactus çalıyo eheh. korgün'e de söylemiştim zaten falan. çok acaip. diil lan aslında. niye anlattım bunu şimdi? neyse.
bugün pazar ve proje yapmam lazım oturup. annemler annemin teyzesine gidicekmiş azıcık, onlar bi gitse de biraz sigara içerek çalışabilsem. sigara içince kafamın daha düzgün çalışıyor olması acı değil mi? ÇOK abartırsak, tony stark'ın kalbindeki palladium maddesiyle çalışıp bi yandan kalbini çalışır halde tutan, bi yandan da kendini zehirleyen dalga gibi değil mi? YUH di mi? çok abarttım bugün kendimi ya. vadevır.
yazmış olmak için yazıyorum zaten.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder